Dini anlamiyla ise zekat; nisap miktari zenginlige sahip olan Müslümann Allah’in hakki olanlara verilmesini emrettigi belli miktarda mali vermesidir.Veren kimseyi cimrilik kirlerinden ve günahlardan temizledigi ve malinda berekete vesile oldugu için, kelime manasi ile dini manasi arasinda bir bag vardir.Örfde, mecburi olmayan küçük bagislar için kullanilan sadaka kelimesi de, Kur’an’da ve hadiste zekat manasinda kullanilmistir..
Zekatin Hükmü
Zekat, hicretin ikinci yilinda, Ramazan orucundan sonra farz kilindi, Islam’in bes sartindan birisidir.Kur’an-i Kerim’de zekati emreden pekçok ayet vardir.Bunlardan birisi:
“Iman edip iyi isler yapan, namaz kilan ve zekât verenler var ya, onlarin mükâfatlari Rableri katindadir. Onlara korku yoktur, onlar üzüntü de çekmezler.” mealindeki Bakara Suresi, 277. ayetidir. Bu ayette beraber zikredilen namaz ve zekat kelimeleri Kur’an-i Kerim’de ayni ifade ile birçok yerde daha tekrarlanmistir.Bu ayetlerden bir kismi sirasiyla: Bakara Suresi 177. ve 271.,Enam Suresi 141., Tevbe Suresi 11. ve 60., Enbiya Suresi 73., Nur 37., Beyyine Suresi 5. Ayetleridir.
Iki Cihan Serveri Efendimiz (s.a.v)’in de bu konudaki hadislerinden birkaç örnek verelim:
“Islam, bes esas üzerine kurulmustur:Allah(c.c)’ dan baska ilah olmadigina ve Muhammed (s.a.v)’in Allah’in peygamberi olduguna sehadet etmek, namaz kilmak,zekat vermek,Ramazan orucunu tutmak ve hacca gitmektir” (Tirmizi Iman-3; Buhari Iman-1;Müslim Iman-21)
“Mallarinizi zekat ile koruyunuz.Hastaliklarinizi sadaka ile iyilestiriniz, bela dalgalarini dua ve niyaz ile karsilayiniz” (Büyük Islam Ilmihali, Ömer Nasuhi Bilmen, Bilmen Yay.,Sy.435)
Zekatin dinimizdeki yeri nedir?
Zekat, dinin diregi olan namaz ibadetinden hemen sonra gelmekte ve birlikte zikredilmektedir.Ikisinin birbirine baglanmasinin en mühim hikmeti, namazin dinin diregi, zekatin ise Islam’in köprüsü olmasidir.Namaz, dini koruyan, zekat asayisi temin eden Ilahi iki esastir.
Ebedi saadetin basta gelen sartlarindan biri olan zekat,öylesine kuvvetli bir iman asametidir ki; müminlerle kanli çarpismalara giren müsriklerin tevbe edip namaz kilmalari ve zekat vermeleri halinde, savas halinin kalkacagi ve eski müsriklerin bu alametlerle birlikte müminlerin din kardesi vasfini kazanacaklari bildirilmistir.( Tevbe Suresi 5.Ayet – “Haram aylar çikinca müsrikleri buldugunuz yerde öldürün; onlari yakalayin, onlari hapsedin ve onlari her gözetleme yerinde oturup bekleyin. Eger tevbe eder, namazi dosdogru kilar, zekâti da verirlerse artik yollarini serbest birakin. Allah yarligayan, esirgeyendir.” )
Zekatin dindeki ehemmiyeti içindir ki; Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) ‘nin vefatindan sonra halife seçilen Hz.Ebu Bekir (r.anh), zekat vermeyenlerle savasmis ve bununla ilgili olarak söyle söylemistir:
“Allah (c.c) ‘ a yemin ederim ki, namazla zekatin arasini ayiranlarla mutlaka savasacagim . Çünkü zekat mali bir haktir.Allah(c.c) ‘a yemin ederim ki;Resulullah (s.a.v) ‘a vermis olduklari bir deve yularini dahi bana vermezlerse,bu sebeble onlarla mutlaka savasirim” (Ebu Davud – Zekat:1)
Zekat Vermemenin Mesuliyeti
Gerek ayetlerde gerekse de hadislerde farz olan zekati vermeyenler siddetle tehdit edilmislerdir .Kur’an-i Kerim’de Ali Imran Suresi 180.Ayetinde “Allah’in, kereminden kendilerine verdiklerini (infakta) cimrilik gösterenler, sanmasinlar ki o, kendileri için hayirlidir; tersine bu onlar için pek fenadir. Cimrilik ettikleri sey de kiyamet gününde boyunlarina dolanacaktir. Göklerin ve yerin mirasi Allah’indir. Allah bütün yaptiklarinizdan haberdardir.” denilmistir.Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) bir hadisi serifinde “Allah’in kendisine vermis oldugu malin zekatini vermeyen kimsenin mali, Kiyamet gününd, iki gözünde iki siyah nokta bulunan, dehsetli,zehirli bir yilan sekline sokulur ve bu yilan o gün mal sahibinin boynuna sarilir.Sonra agzi ile mal sahibinin çenesinin iki tarafindan yakalar ve ‘Ben senin dünyada çok sevdigin malinim, ben senin hazinenim ‘ der” söylemistir. ( Buhari, Zekat:3 ; Ibni Mace, Zekat:3 )