İslam ve Boşanma
Bilindiği üzere İslam dininde boşanma hakkı erkeğin elindedir ve erkek bu hak sayesinde evli olduğu kadını istediği an boşayabilmektedir. Erkeğin sahip olduğu boşanma hakkı, birçok kadının haksızlığa uğramasına ve boşanma oranlarının artış göstermesine sebep olmuştur. Burada aslında önemli olan konu karşı tarafı boşama hakkının kimde olacağı değil de, boşanma oranlarının nasıl azaltılacağıdır aslında. Böylece hem kadınların hem erkeklerin, boşanma gibi tüm hayatı baştan aşağı değiştiren bir durumla karşı karşıya kalarak yaşadıkları maddi ve manevi zararları da mümkün olduğunca azaltabilmek gerekmektedir. Yapılan araştırmalara göre İslam dininin yaygın olmadığı ABD’de boşanma oranları, İslam toplumlarında görülen boşanma oranlarının neredeyse iki katı civarındadır.
İslam’da boşanma hakkı erkeğin aile içerisinde sahip olduğu konumu ve ailesini geçindirmek için tüm maddi yükümlülüğü üstlendiği için erkeğe verilmiştir. Dinimizce boşanma, helal olmakla birlikte en son başvurulacak çare olarak görülmektedir, zira boşanma Allah katında helallerin en çirkini olarak tanımlanmaktadır. Yani boşanma, bir zorunluluk haline gelmediği takdirde tercih edilmesi gereken bir seçenek olmamalıdır. Ancak eğer, başka hiçbir çare kalmadıysa erkek, kadını boşayabilmektedir. Tabii ki boşanmanın da bazı sünnetleri vardır. Bu sünnetler yerine getirilmediği takdirde de boşanma gerçekleşmiş olarak sayılacak ancak sünneti yerine getirmeyen taraf, suç işlemiş olacaktır. Burada en çok dikkat edilmesi gereken detay yasaklanmış olan bidat türü boşanma ile erkek ile kadın arasındaki 3 bağı da bir anda kopararak boşanmaktır. Bidat türü bir boşanma ile boşanan erkek, karısına istese de hiçbir zaman geri dönemez ve karısının iddet sürecinde her türlü nafakasını karşılamakla yükümlüdür. Kadın ve erkek arasında 3 bağ bulunmaktadır. Erkek her defasında bu bağları birer birer keserek boşanmanın gerçekleşmesini sağlamalıdır. Bağların hepsi ise belirli aralıklarla kesilmeli ve bu zaman aralıklarında kadın ve erkek birbirini kıymetini anlayarak yeniden bir araya gelmek isterse, dinen buna izin verilmektedir. Ancak üçüncü ve son boşanmanın gerçekleşmesi ile evlilik kurumunu hafife alıyor olmak nedeniyle erkeğin, kadına geri dönmesine izin verilmeyecektir. Aslında görüldüğü gibi İslam’da boşanma hakkı her ne kadar erkeğe de ait olsa, kuralların daha çok kadını korumak üzere var olduğu net bir şekilde belli olmaktadır.
İslam dininde boşanma hakkı eğer kadına ait olsaydı, kadın, özellikle duygusal iniş – çıkışlar yaşadığı dönemlerde boşanma isteği gündeme getirebilir ve aile huzurunun bozulmasına yol açabilir. Eğer hak, her iki tarafta olursa, erkek kadına boşanma isteği ile gidecek ve kadın duygusal bir yapıya sahip olduğu için bu isteği kabul edecek ya da kabul etmeyerek, çiftin zaman içerisinde adeta birbirine düşman olmasına neden olacak durumların yaşanmasına neden olacaktır. Böylece boşanmayı bir türlü gerçekleştiremeyen çiftler, başka ilişkiler yaşayarak evlilik kurumunun saygınlığını zedeleyecek aynı zamanda mutlu olabilecekleri kişilerle yuva kurma ihtimallerini de ortadan kaldıracaklardır. Bu nedenle İslam dininde boşanma hakkının erkeğe verilmesi çok daha uygundur.